NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ
أَيُّوبَ
بْنِ مُوسَى
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ
مِينَاءَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ
سَجَدْنَا
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ فِي
إِذَا
السَّمَاءُ
انْشَقَّتْ
وَاقْرَأْ
بِاسْمِ
رَبِّكَ
الَّذِي
خَلَقَ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
أَسْلَمَ
أَبُو هُرَيْرَةَ
سَنَةَ سِتٍّ
عَامَ
خَيْبَرَ
وَهَذَا السُّجُودُ
مِنْ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
آخِرُ
فِعْلِهِ
Ebû Hureyre (r.a.)'den;
demiştir ki:
Biz Resûlullah
(s.a.v.)'le birlikte ve (înşikâk ve Alâk surelerin)de secde yaptık.
İzah:
Müslim, salât; İbn
Mâce, ikâme; Tirmizî, cuma.
Ebû Davud'un bazı
nüshalarında hadisin sonunda şöyle bir ta'lik yer almaktadır: "Ebû Dâvûd
dedi ki: Ebû Hureyre Hicri 6. senede Hayber yılında müslüman oldu. Bu secdeler
Resûlullah (s.a.v.)'ın en son fiilidir."
Hadis mufassal grubunda
secde olduğunu söyleyenlerin delillerindendir.Çünkü İnşikâk ve Alak Sûreleri bu
grubtandır ve Efendimizin bu sûreleri okuyunca tilâvet secdesi yaptığı Ebû
Hureyre (r.a.) tarafından rivayet edilmiştir. Ebû Davud'un dediği gibi, Ebû
Hüreyre Hicretin 6. veya 7. yılında müslüman olmuştur. Buna göre bu hadis daha
önce İbn Abbâs'tan rivayet edilen ve mufassal grubunda secde âyetinin bulunmadığını
bildiren habere muhalif düşmektedir, (bk. hadis 1403). İbn Abbâs hadisinin
zayıf olduğu orada sebepleri ile beyân edilmiştir. Ayrıca o hadis secdenin
olmadığını, bu ise, bulunduğunu bildirmektedir. Nefy ile isbat nefye tercih
edilir.
Ebû Davud'un, -bazı
nüshalarında yer alan- rivayetin sonundaki ta'liki bu sûrelerdeki secdenin nesh
edilmiş olma ihtimâlini de ortadan kaldırmaktadır. Çünkü Ebû Hureyre'nin
müslüman oluşu Hz. Peygamber'in ömrünün sonuna doğrudur.